1.PLASTİK ŞEKİL VERME ESASLARI
1.1.Tanım
: Genellikle metal malzemelere katı halde hacim sabit kalarak ve
bileşiminde değişim olmadan kalıcı şekil verme işlemleridir.
1.2.Sınıflandırma :
a) Kütle Deformasyon Yöntemleri
ü Dövme
ü Haddeleme
ü Ekstrüzyon
ü Çekme ( Tel, çubuk, boru )
b) Levha biçimlendirme yöntemleri
ü Kesme
ü Bükme
ü Derin çekme
ü Özel yöntemler
İşlem sıcaklığına göre sınıflandırma ; Soğuk, Ilık, Sıcak.
a.Bağımsız Değişkenler :
Mühendisler
şekillendirilecek malzemenin kimyasını, içyapı durumunu ve böylelikle
de özelliklerini ve karakterlerini tanımlamada özgürdürler. Mühendisler
bunları şekillendirme işleminde kolaylık olacak şekilde veya bitmiş
mamul için arzu edilen son özellikleri verecek şekilde seçebilirler.
1) İş parçasının başlangıç geometrisi : Bir önceki işlem veya mühendis tarafından belirlenmiş olabilir.
2)
Takım veya kalıp biçimi : Haddeleme hadde çapı, sac şekillendirme bükme
yarıçapı, tel çekme veya ektrüzyon kalıp açısı ve dövmede kalıp boşluğu
gibi ayrıntıları içerir.
3) Yağlama : Yağlayıcılar soğutucu olarak, ısıl engel olarak, korozyon engelleyici olarak kullanılır.
4)
Başlangıç sıcaklığı : Çoğu malzeme özellikleri sıcaklıkla büyük oranda
değişir. Sıcaklığın denetimi işlemin başarısını doğrudan etkileyebilir.
5)
İşlem hızı : Deformasyon işlemi donanımların çoğu bir hız aralığında
çalışabilir. Hız yağlayıcı etkinliğinde, deformasyon için gereken
kuvvete ve ısı geçişi için verilen zamana doğrudan tesir eder.
6)
Deformasyon miktarı : Bazı işlemlerde kalıp tasarlanırken kalıp
tasarımcısı tarafından, haddeleme gibi işlemlerde ise mühendis
tarafından göz önüne alınır.
b.Bağımlı Değişkenler :
Bağımsız değişkenler tespit edildikten sonra, uygulanan işlem bağımlı değişkenlerin karakterini ve değerini belirler.
1)
Kuvvet veya güç ihtiyacı : Seçilen malzemeyi son haline getirmek için
belli bir miktar kuvvet ve güç gerekir. Mühendisler sadece bağımsız
değişkenleri belirlerler ve buna bağlı olarak
ortaya çıkan durum yapılan ilk seçimlerin sonucu olur. Mühendisler
işlem için gerekli bilgileri ve güç, kuvvet tahminlerini birleştirerek
işlemi maksimize edebilirler.
2)
Mamulün malzeme özellikleri: malzemelerin başlangıç özellikleri belli
olmasına karşın deformasyonun ve sıcaklığın etkisiyle işlem sırasında bu
özellikler tamamen değişir. Müşteri ise ortaya çıkan sonuç ile
ilgilenir. Böylelikle başlangıç özelliklerini imalata uygunluğa
dayanarak seçmenin yanında, bu özellikleri işlemin nasıl değiştireceğini
bilmek veya tahmin edebilmek de gereklidir.
Bağımlı ve Bağımsız Değişkenler Arası İlişkiler:
1) Tecrübe: İşlemin uzun zaman uygulanmasına bağlıdır. Belli bir malzeme, donanım ve mamul için sınırlıdır.
2) Deneme: En az hata veren yaklaşım olmasına rağmen doğrudan deney yapmak hem zaman alıcı, hem de pahalı olmaktadır.
3)
Modelleme: Burada probleme yaklaşımlar yüksek hızlı bilgisayar ve
işleme ait bir yada birçok matematik modeller aracılığıyla olmaktadır.
Modellerde kullanılan çoğu teknikler, olayı basitleştiren kabuller
içeren uygulamalı plastisite teorilerine dayanmaktadır.
1.3.ÇALIŞMA KOŞULLARI ALTINDA SÜRTÜNME VE YAĞLAMA
Mamulün
yüzey pürüzlülüğü ve boyut hassasiyeti genelde sürtünme ile
orantılıdır. Yağlamadaki değişiklik deformasyon esnasında malzeme
akışını ve tamamlanmış mamul özelliklerini değiştirir. Çoğu durumlarda,
istenilen sürtünmenin etkisini ekonomik açıdan en aza indirmektir. Oysa,
haddelemede olduğu gibi, bazı işlemler yeterli sürtünme sağlandığında
ancak gerçekleştirilebilir.
Aşınma
davranışı da sürtünmeye benzer bir olgudur. İş parçası takımlarla tek
bir kez temasta bulunduğu için, onun maruz kaldığı herhangi bir tür
aşınma genellikle gözlemlenemeyecek kadar azdır. Gerçekte, aşınma sonucu
oluşan parlak yeni yüzey genellikle arzu edilen bir durum olmasına
rağmen, takımdaki aşınma iş parçasının boyutlarının değişeceği anlamına
gelmektedir. Sonuçta tolerans kontrolü kaybedilir ve bir noktada takımın
yenilenmesi gerekir.
Yağlama metal
şekillendirme işlemlerinde anahtar noktadır. Yağlayıcılar esas olarak
sürtünmeyi azaltma ve takım aşınmasını yavaşlatma özelliklerine göre
seçiliyor olmalarına karşın, ikincil beklentiler; ısı geçişine engel
olup iş parçası sıcaklığını koruma ve takımı yüksek sıcaklıktan uzak
tutma yeteneği, yeni iş parçası yerleştirilene kadar geçen sürede
soğutucu olarak etki yaparak, takımı soğutma yeteneği ve mamulde sıvalı
kalan yağın parçayı korozyondan koruma yeteneği olarak sıralanabilir.
Ayrıca yağın kolay uygulanıp temizlenebilmesi, zehirli olmaması, kokusu
ve tutuşabilirliği, temas ettiği yüzeylerle reaksiyona girmemesi,
çalışma-basınç-sıcaklık aralığına uygun olması, yüzey ıslatma karakteri,
fiyatı, piyasada bulunabilirliği ve akıcılığı önem taşımaktadır.
1.4.SICAKLIK İLİŞKİLERİ
İş parçası malzemesi özelliklerinin değişiminde sıcaklığın rolü bilinmektedir.
Sıcaklıktaki yükseliş;
- şekillendirmeyi kolaylaştıran dayanımda düşüş
- süneklikte artış
- pekleşme hızında düşüş yaratır.
Şekil
verme işlemleri hem sıcaklığa, hem de şekillendirilen malzemeye bağlı
olarak; SICAK, SOĞUK ve ILIK işlem olarak sınıflandırılabilir.
a.)
Sıcak Şekillendirme: Metalin yeniden kristalleşme sıcaklığının
üzerindeki kalıcı şekil değişimi olarak tanımlanır. Yeniden kristalleşme
sıcaklığı malzemeden malzemeye değişir. Ayrıca kristalleşme pekleşmenin
etkisini ortadan kaldırır.
Yüksek Sıcaklıklar;
1. Atom yayınımını hızlandırarak kimyasal homojensizliği giderir.
2. İç boşluklar deformasyon esnasında kapanır.
3. Özelliklerde iyileşme yapan yeniden kristalleşme ile iç yapı değişir.
Sıcak Şekillendirmenin Olumsuz Yanları;
1. Metal ile çevresinde istenmeyen reaksiyonların oluşması
2. Isıl büzülmeler ve yerel farklı soğuma hızları nedeniyle toleransların daha zayıf olması
Ayrıca, düzgün olmaya soğuma, sıcak şekil verilmiş mamulde önemli miktarda artık gerilmelerin oluşumuna neden olabilir.
b.)Soğuk
Şekillendirme: Metallerin yeniden kristalleşme sıcaklığının altındaki
plastik deformasyonu soğuk şekillendirme olarak adlandırılır.
Üstünlükleri;
- Isıtma gerektirmemesi
- Daha iyi yüzey kalitesi elde edilmesi
- Boyut toleranslarının iyi olup, kendinden sonra talaşlı imalat gerektirmemesi
- Mamullerin benzerlikleri ve birbirleri yerine kullanılabilirliklerinin iyi olması
- Pekleşme aracılığıyla, dayanım, yorulma, aşınma gibi özelliklerin arttırılması
- Yöne bağımlı özelliklerin görülebilmesi
- Katışıkların oluşturduğu sorunların en aza indirilebilmesi
Sınırlamaları;
- Deformasyonu başlatmak ve sürdürmek için yüksek kuvvetler gerekir.
- Daha büyük ve güçlü tezgahlar gerektirir.
- Süneklik daha azdır.
- Metal yüzeyleri temizlenmiş olmalıdır.
- Pekleşme ile azalan sünekliği arttırmak için ara tav gerekebilir.
- Yöne bağlı özellik oluşumu sorun çıkarabilir.
- İstenmeyen artık gerilmeler oluşabilir.
- Ayrıca soğuk şekillendirme iç yapıyı değiştireceğinden mamulün çekme dayanımı başlangıç malzemesinden farklı olacaktır.
c.)
Ilık Şekillendirme: Sıcak ve soğul şekillendirmelerin arasındaki
sıcaklıklarda yapılan deformasyonlar ılık şekillendirme olarak bilinir.
Soğuk Şekillendirme ile Karşılaştırıldığında;
- Takım ve kalıplara gelen kuvvetler azalır.
- Malzeme sünekliği artar.
- Pekleşme miktarı azaldığından ara tavlama sayısı düşer.
- Sıcaklık yükseldikçe belli bir donanımla veya işlem süreciyle şekillendirilebilecek malzeme türü ve geometrisi artabilir.
Sıcak Şekillendirme ile Karşılaştırıldığında;
- Daha düşük olan sıcaklık, daha az tufal ve karbonsuzlaştırma oluşturur.
- Daha iyi boyut ve yüzey kalitesi elde edilir.
- En son uygulanması gereken talaşlı işlem azalır ve hurda çıkan malzeme miktarı azalır.
- Daha küçük taneli iç yapı ve biraz pekleşmenin var olması sayesinde şekil değiştirme sonrası son ısıl işlem ile özellikleri iyileştirmeye gerek kalmaz.
- Enerji tasarrufu sağlanır.
- Takım ömrü uzundur
d.)Eşsıcaklıkta
(İzotermal) Şekillendirme: Sıcaklığa duyarlı malzemeleri uygun şekilde
deforme edebilmek amacıyla deformasyonu eşsıcaklık koşulları altında
yapmak zorunda kalınabilir. Mamul kalitesi için kalıp ömründen
fedakarlık yapıp, kalıp ve donanımları iş parçası sıcaklığına ısıtmak
gerekebilir. İmalat koşulları yüzünden eşsıcaklık koşulları altında imal
edilmiş parçalar genellikle dar toleranslar, düşük artık gerilmeler ve
oldukça düzgün metal akışı gösterirler.
2.) DÖVME YOLUYLA PLASTİK ŞEKİL VERME
Dövmenin
Tanımı:Yalnızca basma kuvvetlerinin etkisi altında genellikle
sıcak,yarı sıcak veya soğuk olarak parçaya plastik şekil verme yöntemine
dövme denir. Bir çok parça yüksek mukavemet istendiğinde dövme yoluyla
şekillendirilir. İş
parçasının basma kuvvetlerinin etkisi altında plastik şekil
değiştirdiği bir şekil verme yöntemleri ailesi oluşturur. Krank milleri,
el takımları, cıvata kafaları, dişliler, tekerlekler, biyeller,
kancalar dövme örneklerindendir.
Dövme sıcak, yarı sıcak ve soğuk olarak uygulanabilir.
A.)Açık
kalıpla dövme: En basit açık kalıpla dövme işlemi, örneğin silindirik
bir parçaya, iki düzlemsel kalıp arasında, ekseni doğrultusunda
uygulanan basma kuvveti etkisiyle şekil verilmesidir.
B.)Kapalı
kalıpla dövme: Kapalı kalıpla dövmede, açık kalıpla dövmeye karşılık iş
parçası tamamen kalıp tarafından çevrelenmiş bulunmaktadır.
Gerçek
kapalı kalıpla dövme işlemlerinde ise iş parçası tamamen kalıplar
tarafından çevrelendiği gibi ayrıca çapak da oluşmaz.Bu yöntemde
hammadde hacmi çok dikkatli bir şekilde kontrol edilmelidir.
a).Kafa
şişirme: Bu yöntem genellikle dairesel kesitli metal bir çubuğun ekseni
doğrultusunda uygulanan basma kuvveti etkisiyle, bir ucunun yığılarak
şekillendirilmesidir. Özel yatay makinelerde sıcak, yarı sıcak veya
soğuk olarak bu işlem cıvata üretiminde kullanılmaktadır.
b).Delme: Delme, kalın cidarlı içi boş parçalar elde etmek için uygulanan bir yöntemdir.
c).Dar
kalıplar arasında dövme, uzatma, toplama: Takım geometrisi
değiştirilerek bir çubuk adım adım ilerletilip dövüldüğü takdirde
malzeme çubuğun ekseni doğrultusunda uzar.
2.1.)Dövme haddeleriyle şekillendirme:
Önceleri
kapalı kalıpla dövme için taslak hazırlama amacıyla uygulanan bu işlem
daha sonra büyük bir gelişme göstererek bitmiş parça üretiminde de
kullanılmaya başlanılmıştır. Bu yöntemin kapalı kalıpla dövmeye taslak
hazırlama uygulamalarına en uygun örneklerden biri krank üretimidir.
2.1.1.)İzotermal
dövme: Bu yöntemde, uygun bir teçhizat vasıtasıyla, kalıplar iş parçası
sıcaklığına kadar ısıtılır. Dövme sırasında da kalıplarla iş parçası
yaklaşık aynı sıcaklık mertebesinde tutularak iş parçasının soğuması
önlenir. Böylece, yüksek sıcaklıkta akma sınırı nispeten düşük olan
malzemenin kalıp boşluğunu tamamen dolması sağlanır.
2.1.2.Orbital
Dövme: Orbital dövme, malzemenin yörüngesel hareket yapan bir üst ve
herhangi bir rotasyon hareketi olmayan bir alt kalıp arasında dövülerek
şekillendirilmesidir. Alt kalıp eksenal olarak üst kalıba doğru
yükselirken üst kalıbın ekseni dairesel, spiral, doğrusal, veya
episikloidal hareketler yapar.
2.1.3.Radyal
Dövme: Yüksek enerjili dövme, alışagelmiş dövme yöntemlerine kıyasla,
genel olarak şu üstünlüklere sahiptir: karmaşık şekillerin bir vuruşta
elde edilebilmesi, ince kemerli ve yükseklik/en oranı büyük kaburgalı
parçaların dövülebilmesi, yüzeylerin daha düzgün ve boyutların daha
kusursuz olması, kenar eğikliği ile talaş kaldırma payının küçüklüğü
veya hiç olmaması, ince taneli bir yapı elde edilmesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder